The Curious Case of Benjamin Button (2008) | Film Eleştirisi

F. Scott Fitzgerald’ın Benjamin Button’un Tuhaf Hikâyesi adlı öyküsünden uyarlanan film, uzun soluklu hikayesiyle başrolde Brad Pitt’in hayat verdiği sıradışı Benjamin’in sıradışı yaşamını ilk günden son gününe perdeye taşıyor. Kitap ile film temelde eş ilerleseler de farklılık gösterdikleri noktalar var. Örneğin filmde bakımevine bırakılan Benjamin’e aksine kitapta babası sahip çıkmakta ve ‘yaşıtları’ gibi yaşayabilmesi için çaba göstermekte. Bununla birlikte filmde daha muhtaç bir Benjamin izliyoruz ve bu da onun hikayesini daha dramatik kılıyor.  

Geriye doğru akan bir saatle eş yaşam sürmesiyle diğer tüm -normal- yaşamların yanında oldukça -anormal- kalmasının yanında, Benjamin dış görünüşüne uygun bir yaşam sürüyor ve normal bir insanın yaşayacağı hemen her şeyi yaşıyor. Bu da seyirciye sondan başa gitmekle, baştan sona gitmek aynı sonuçları mı doğurur diye düşündürüyor; bir yandan da olağanüstü bir hayat ancak bu kadar olağan yaşanabilir dedirtiyor. Fiziken yaşlılığını bakımevinde diğer yaşlılarla geçirirken, orta yaşlarında denizcilik yaparak geçinmesi ve gençliğinde sevdiği kadına kavuşması bu metaforik göndermeyi destekler nitelikte. Doğru insanların hayatına girmesi ise onun şansı. Daisy ile 40 lı yaşlarında hayatlarını kesiştirmeleri ve birlikte aynaya bakıp ‘’Birbirimizi hep böyle hatırlayalım.’’ demeleri ise ‘ her bozuk saatin bile nadir de olsa doğruyu göstereceğine dair bir gönderme.

Bu kadar detaylı bir hikayenin zamandizinsel olarak aktarılmasının yanısıra iki zamana yayılmış bir biçimde geri dönütler yapılarak anlatılması (Kızlarının Benjamin’in günlüğünü hastanede annesine okuması ve yaşadıklarına ilişkin geri dönütler) kurguyla olay örgüsünün oldukça hassas olmasına rağmen ne kadar iyi işlenildiğini kanıtlıyor. Filmde genellikle nesnel görüş noktası kullanılmış. Mizansenlerin filmi gerçekliğine oturtmada büyük katkı sağladığı çok açık ama en önemlisi makyajın başarısı. Brad Pitt’in gerçek yaşlılığı olsa bu kadar doğal olabilirdi. The Curious Case of Benjamin Button; En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı ve En İyi Görsel Efekt Oscarlarına sahip.

Daisy’nin şehre geri döndüğü ve Benjamin ile birlikte yemeğe çıktıkları sahnede görüntülerin sesin doğal akışından bağımsız ilerlemesi, geriye dönüş sahnelerinde parazitli efektlerin kullanılması gibi bir çok sahnede farklı açılardan çekim yöntemleriyle bütünlük sağlanıyor. Benjamin’in annesinin ölümüyle doğması ve filmin Daisy’nin ölümüyle noktalanması gibi bir çok zıtlıktan anlam çıkartılmış. F.Scott Fitzgerald kitabı yazarken Mark Twain’in “Seksen yaşında doğup yavaş yavaş 18’imize doğru ilerlesek hayat sonsuz mutluluk olurdu” cümlesinden etkilenmiş. Benjamin’in gelecekten geçmişe uzanan hikayesine baktığımızda aksine bu öyle olmasa da kesin olan şey bu başyapıtın izlenmesi gereken filmler arasında yer aldığı.

Deniz Başaran