Mektup-Kartpostal Arkadaşlığı! | Postcrossing & Interpals




Bu gönderimi meraklı, birazcık sabırlı ve paylaşmayı seven herkese ithaf ediyorum.

Bir insan, bir dünya deriz.

Kimimiz büyüklerinden duymuştur. Bizim zamanlarımızda mektup arkadaşımız vardı diye.

Hatta öyle ki bendeki bu konuya olan merak da annemin lise zamanında öğretmeninin yönlendirmesiyle tanıştığı Amerikadaki mektup arkadaşıyla olan mektuplarını okuyunca başladı.

Günümüz koşulları malum. Olay bir tık ile bitiyor. Whatsapp dı, twitter dı.. Fakat herkes tabii ki farklıdır. Mesela ben. Nasıl özeniyorum mektup olayına. Elimde dünyanın bir ucundan gelen bir şey olsun, ben de dünyanın herhangi bir yerine buradan bir şey göndereyim.

Araştırdım, sordum soruşturdum. 3-4 sene önce interpals la tanıştım bu şekilde. (Tıklayınız.)
Aslında bu yazıyı yazma fikrini aklıma sokan şey de dolaylı yoldan interpals oldu. Oradan tanıştığım Billie ile 2 sene sonra tekrar iletişime geçince çok mutlu oldum (zamanında baya iyi anlaşıp birbirimize numaralarımızı bile vermişiz) ve dedim ki herkesin aklına böyle bir olayı bırakmalıyım.

Arkadaşlar bu site şöyle bir site, üye oluyorsunuz profilinizi ayarlıyorsunuz. Kendinizden nasıl ve ne kadar bahsedeceğiniz size kalmış. Bildiğiniz dillerden hobilerinize, hobilerinizden en sevdiğiniz filme kadar uzanan bir yazıyla profilinizi oluşturabilirsiniz. Dilerseniz fotoğrafınızı ekleyebilirsiniz.

Sonrası basit, bakıyorsunuz istediğiniz yaştan istediğiniz ülkeden biriyle iletişime geçmek için tek yapmanız gereken karşınıza çıkan random profilleri okumak ve istediğinize bir tıkla mesajınızı göndermek.

Şimdi bu sitede iletişim çok hızlı. Ve bu güzel bir şey. Sabırsız veya az sabırlı olanların (bknz. ben) başlangıçta çok hoşuna gidiyor. Tabi düzenli kullanmakla bu iletişimi koruyabilirsiniz. Çünkü mail gönderiyorsunuz gibi bir şey. Siz oraya girip düzenli olarak mesaj kutunuzu kontrol etmezseniz pek bir anlamı kalmıyor.

Başta bu site ile aramızda olan her şey çok güzeldi. Cidden baya iyi insanlar tanıdım (Buradan Billie ye selam olsun :) kendisi bu yazıya denk gelse bile anlamayacak ama olmadı ben ona yazar adının geçtiğinden bahsederim) ve İngilizce pratik için harika bir alternatif yöntem oldu kendisi (site). Tabi dünyanın her yerinden insanla konuşabilirsiniz. Mesela Fransızcanızı geliştirmek istiyorsanız Fransız birine Fransızca yazabilirsiniz. Tabi bazıları da benzer sebeplerden kendi dili dışında konuşmak isteyebilir. Ben bir kere öyle bir durumla karşılaştım. İngiliz birine yazmıştım ama Almanca öğrendiğini ve sadece o dilde mesajlaşmak istediğini söyleyerek kibarca geri çevirdi. Bana da Türkçe yazanlar oldu. Bazılarına seve seve cevap verdim tabi o ayrı bir konu kişiden kişiye değişir.

Burada önemli nokta siteyi amacına uygun kullanmak. Amacı ise açık; herhangi bir yerden birilerini tanıyıp belki de o kişiyi hiç göremeyecek olsanız bile iletişime geçebilmek. Yeni şeyler öğrenebilmek-paylaşabilmek.

Ama daha sonraları dedim ki. Oldfashion candır. Ben elimde fiziksel bir hatıra, anı her neyse ondan istiyorum.

Sonra geçen sene (sınav senesi :/ ) instagramda studyblr profilleriyle daha çok haşır neşir olmuşken inanılmaz tatlı ve keşke gerçek hayatta tanısaydım dediğim, tanıma şansına erişemesem de çok sevdiğim çok büyük keyifle takip ettiğim sibstudies (bu muhteşem ötesi profile ulaşmak için yine tıklamanız yeterli) (daha tatlı bir profil olabilir mi ya) sayesinde postcrossing le tanıştım. (bu tık da postcrossing için gelsin).

Ve bir gönderisinde görüp ona dm ile sorduğumda öyle güzel anlattı ki hiç üşenmeden uzun uzun.. Sibel!! İyi ki varsın sonsuz teşekkürler. Ve tek dileğim postcrossing de senle eşleşmek olurdu ya. O tatlış kartpostalların.. Ba yı lı yo rum.

Bu arada eminim diyeceksiniz ki tamam artık tıklayın deme, anlayabiliyoruz koyuyorsun linki her seferinde. Ama ne bileyim sanki söylemezsem farkedilmeyecek gibi bir hisse kapılıyorum. Tamam tamam bir daha demeyeceğim söz. Alışkanlık olmuş.

Devam ediyoruuz

Postcrossing EFSANE ÖTESİ bir site arkadaşlar.

Zamanında kim hayal edip hayata geçirdiyse ellerine sağlık. Emeğine sağlık.

Postcrossing adından da anlaşıldığı üzere bir kartpostal değiştokuş sitesi. Olay şöyle işliyor. Yine bir profil oluşturuyorsunuz kendinize.

Profilinizi oluşturduktan sonra istediğiniz kısıtlamaları yapabilirsiniz. Mesela kendi ülkemden kart almak istemiyorum. Sadece yurtdışından kart almak istiyorum gibi. Ya da tam tersi. Kendi yaş grubunuzla kartlaşmak istediğinizi de söyleyebilirsiniz.

Oluşturduktan sonra postcrossing e hazırsınız. Adresinizi de giriyorsunuz  tabi. Size tamamen random 5 profil veriyor. Yani siz tıkladıkça size profil gönderiyor. İlk etapta siz göndermeye başlayana kadar max 5 tane. Orada bir kişiye tıkladığınızda o kendini tanıttığı yazı, tabi adı soyadı- ve posta adresi, bununla birlikte de sitenin size gönderdiği bir kod bulunuyor.

Siz de kime göndermek istiyorsanız o kişiler arasından seçip önce; dilerseniz ülkenize, yaşadığınız ile, kendi zevkinize veya göndericeğiniz kişinin profilinden edinebileceğiniz o kişinin hobilerine uygun bir kartpostal seçip alıp, güzelce nasıl isterseniz hazırlayıp, yazınızı ekleyip, isterseniz zarfa koyup postalıyorsunuz ( ptt ile gönderiyorum ve mutlaka zarfa koyuyorum.). En önemli nokta sitenin o kişiyle sizin için verdiği o kodu MUTLAKA karpostalınızın veya zarfın veya yazınızın bir yerine yazmanız. Yazmanız lazım ki gönderdiğiniz kişi o kodu ben bu kartpostalı aldım diye siteye girsin ve sizin gönderdiğiniz kesinleşsin. Hem siz karşınızdaki kişinin postayı aldığından emin oluyorsunuz hem de site bu şekilde işliyor. Yani sizin 1 tane gönderdiğiniz kesinleşmeden size kart gelmiyor. Aynı şekilde size gelen kartlardaki kodu da hemen girmeniz lazım ki gönderen kişi de kart alabilsin. Yani, ne kadar kart ulaştırırsanız siz de o kadar kişinin profiline düşüyorsunuz ve size de o kadar kart gönderiliyor. Siz kart gönderdikçe size o kadar çok profil düşüyor bu şekilde devam ediyorsunuz.

Sitenin olayında daha doğrusu formatında diyeyim karşılıklı postalaşmak yok yani siz kime gönderirseniz size de o kişiden gelmiyor. Fakat bakarsınız iyi anlaşırsınız, site dışında da postalaşmak isterseniz yine o kişiye göndermeye devam edersiniz.

Neden sabır işi dedim?

Amerikaya gönderdiğim kart o kişiye 20 günde ulaşırken, yine Amerikadan başka birinden bana kart 1 ayda geldi kendisi gönderdiği tarihi üzerine yazmış bu şekilde anladım.

Şimdi ben de Rusya ya gönderdim. Bakalım kaç günde ulaşacak?

Ama açıkçası bu sürenin de hoşuma giden bir yanı var. Öyle tahmin etmediğiniz bir zamanda size kart geliyor ki tatlı bir sürpriz oluyor kendinize.

O kadar güzel ki o kartpostalları biriktirmek. Ben daha yeniyim tabi ama senelerdir bu siteyi kullanıp çok kart alan ve gönderen bir sürü insan var. Dileğim onlardan biri olmak..


Tabi bu sitede de ortak dil İngilizce. Kendi ülkenizden birine gönderirsiniz ya da gönderdiğiniz kişinin dilini bilirsiniz orası ayrı :)

Öyle özeniyorum ki kartpostal hazırlarken stickerlar mı dersin, renkli bantlar havada uçuşuyor.

Çok konuştum, biliyorum.
Ama ben de Sibel in bana kazandırdığı gibi biriyle bu uygulamaları tanıştırsam nasıl mutlu olmuş olurum.

Aklınıza takılan her şeyi rahatlıkla bana yazabilirsiniz, buradayım, çok da sevinirim.

Herkese kocaman sevgiler.

Au revoir.

Deniz | 03.12.17 - 18.50



Yorumlar

Popüler Yayınlar